FER’AİZ HUKUKU NEDİR?
Feraiz Nedir?
Feraiz Kaynakları Nelerdir?
İslâmiyet’te, mîras hukuku başlı başına bir ilim konusudur. Hatta bu paylaşım miras Kur’an-ı Kerim’de de yer almış ve buna feraiz ilmi denilmiştir. Farz kelimesinin çoğuludur. Mirasın varislere tayin olunan hisseleri anlamına gelir.
Kur’an-ı Kerim’de sabit olan Feraiz ilmi Hadis-i Şerifler’de bahsi geçmiştir. Resûlullah Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde; “Ferâiz ilmini öğrenmeye çalışınız! Bu ilmi gençlere öğretiniz. Ferâiz ilmi, din bilgisinin yarısı demektir. Ümmetimin en önce unutacağı, bırakacağı şey bu ilim olacaktır” demiştir.
İlmin yarısı ifadesinden yola çıkarak; ” feraiz ilmi, bir kimsenin vefatıyla geride bıraktığı malının vârislerine ihtiyarî olarak değil de, zarurî olarak doğmuş haklarıdır “yorumu yapılmıştır.
Feraiz ilmi, toplumların islam hukukunda yerini almıştır. Emevî, Abbasî ve Osmanlılar zamanında, miras taksimi, feraiz ilmine göre yapıldı.
Feraiz Hukuku ile ilgili örnekler?
Ferâiz ilmi ile ilgili; Kur’ân-ı kerîm, hadîs-i şerîfler ve alimlerin ictihadları kaynak gösterilebilir. Kur’an-ı Kerimden örneklerle ele alacak olursak:
“Ana ve baba ile yakın hısımların bıraktıklarından erkeklere, ana ve baba ile yakın hısımların bıraktıklarından kadınlara azından da, çoğundan da farz edilmiş birer nasîb olarak, hisseler vardır.” (Nisa sûresi: 7) Câhiliyet devrinde kızlar, kadınlar ve çocuklar, mîras alamazlardı. O hak, ancak harbden ganîmet alan, yaşadıkları yerleri (memleketi) müdâfâ eden kimselere mahsusdu. Bu âyet-i kerîmenin nüzûlüyle, kadın ve kızların mîrasdan men edilme âdeti kaldırılmış oldu.
“Mîras taksim olunurken (mirasçı olmayan) hısımlar, yetimler, yoksullar da hazır bulunursa, kendilerini ondan (bir şey vererek) rızıklandırın, (gönüllerini alarak) güzel sözler de söyleyin.” (Nisa sûresi: 8)Emir değildir ama böyle yapılması bir insanlık ve şefkat sadakasıdır.
“Arkalarında âciz ve küçük evlâdlar bıraktıkları takdirde onlara karşı (hâlleri ne olacak diye düşünüp) endişe edenler, (himayeleri altındaki yetimler ve diğer mirasçılar hakkında da aynı hissi taşımamaktan) saygı ile korksunlar. Allah’dan sakınsınlar, (Gerek vâsîler, gerek onların yanında bulunanlar hâtıra, gönüle bakmayarak) sözü dosdoğru söylesinler.” (Nisa sûresi: 9)
“(Habîbim) senden fetva (dînin hükmünü) isterler. De ki: “Allah, babası ve çocuğu olmayanın mirası hakkındaki hükmü (şöylece) açıklar: Eğer (erkek veya kız) evlâdı (ve babası) olmayan bir erkek ölür, onun (ana-baba bir veya sâdece baba bir) bir tek kız kardeşi kalırsa, terekesinin yarısı onundur. Eğer (mîrasçı) erkek kardeş ise, çocuksuz (ve babasız) ölen kız kardeşinin (vefatıyla) bıraktığı (nın tamâmını alır.) Eğer (aynı şartlarla kalan) kız kardeş iki (veya daha ziyâde) ise, oğlan kardeşinin bıraktığının üçte ikisi(ni alırlar.) Eğer(yine aynı şartlarla mirasçılar) erkek ve kız kardeşler ise o zaman erkek için dişinin iki hissesi (vardır.) Allah size şaşırırsınız diye (dînimizin hükümlerini) açıklıyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Nisa sûresi: 176)
Eshâb-ı kiramdan Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) hasta olduğu zaman, Resûlullah efendimiz ziyaretine gitmişti. Hazret-i Câbir (radıyallahü anh); “Yâ Resûlallah! Ben kelâleyim (babasız ve evlâdı olmayan bir kişiyim.) Mîrasım ne olacak?” diye sordu. Bunun üzerine bu âyet-i kerîme nazil oldu. Ahkâmdan en son inzal buyrulan âyet-i kerîme budur.
Konuyla ilgili linkten faydalanabilirsiniz.
Hukuki İncelikleri
İslâm hukukuna göre; kayıp olan kimse, hükmen ölü sayılır. Ana rahminde canlandıktan sonra, öldürülüp diyeti verilen kimse de takdîren ölü sayılır. Bu ikisinin de malları vârislerine taksim edilir. İki kardeşten biri Çin’de, diğeri İspanya’da aynı gün güneş doğarken ölseler, İspanya’da ölen diğerine vâris olur. Çünkü güneş, Çin’de daha erken doğmaktadır. bu ilme göre; vefat edenin bıraktığı maldan ve mülkten, sıra ile şu işler yapılır:
- Hiç bir dağıtma yapmadan önce cenazenin kefenleme ve defn masrafları verilir.
- Kalanın hepsinden borçları ödenir.
- Geriye kalan mal-mülk piyasaya göre değerlendirilip, üçe bölünür. Bir kısmı ile, İslâm dînine uygun vasiyetleri yerine getirilir. Diğer iki kısım eşyanın, değerlerine göre, kendileri veya satılıp paraları vârislere dağıtılır. Bu dağıtımında kendine göre incelikleri vardır.
Feraiz Hukukunda Arazi Durumu
İslâm hukukunda 5 çeşit arazi vardır.
- Mülk olan topraklar. Bunların sahibi ölünce, toprak satılıp parası ile sahibinin borcu ödenebilir. Kalanının üçte birinden vasiyeti yapılır. 2/3’si vârislerine, mirasları miktarında verilir.
- Mîrî topraklardır ki, mülkiyeti devlete aittir. Bunlar şahıslara peşin para karşılığı, tapu senedi ile kiraya verilir. Alanın mülkü olmaz. Satılamaz ve vârislerine mîras olamaz. Tapu sahibi ölünce, toprak erkek ve kız çocuklarına eşit olarak verilir. Şimdi mîrî toprak kalmamış, herkesin mülkü olmuştur.
- Vakıf toprakları,
- Umûma terk edilen topraklar (metruk arazi).
- Ölü topraklar. Devletin ve kimsenin olmayan topraklardır.
Feraiz ilmi derin bir mevzu olup danışmanlık gerektiren bir konudur. Daha fazla bilgi için hukukçularımıza danışabilirsiniz.